***
Endonezya’da seyahatler
Üçüncü gün yeniden Jakarta'ya uçuyoruz. Bu defa kentin en iyi özel üniversitelerinden birindeyiz. Muhamad Syauqillah ve yine Budy Sugandi bana yoldaşlık yapıyorlar. Budy'ye “adın Mehmet Gandi olsun, İstanbul'dan sana hatıra kalsın” diyorum. İtiraz etmiyor, artık onu bu adla çağırıyorum. Matematik felsefesi üzerine doktora yapmak istiyor. Öğrencim Muhamad Syauqillahi'nin eşi Juwarti Hafsah, Mercubuana Üniversitesi'nde genç bir akademisyen. Bu defa burada IŞİD'e karşı Müslüman kimliğin inşasını medya açısından değerlendiren bir konuşma yapıyorum panelde. Onlar benden böyle bir sunum istedi. Diğer panelist arkadaşım Endonezya'nın en ünlü TV'sinde program yapan bir gazeteci. O da IŞİD ile ilgili çok önemli datalar sunuyor. Dekan da yardımcısı da okullarına gelmem onuruna bana şiir adayarak konuşmalarına başlıyorlar. Onlar da hala konuşmaya şiirle başlama geleneği devam ediyor. Özellikle dekan yardımcısının İstanbul ile ilgili yazdığı şiir olağanüstü. Ben de onlara, “İstanbul asırlarca hilafetin merkeziydi. Bütün Müslümanların olduğu gibi sizin de başkentinizdi. Şimdi yine sizin şehriniz” diye cevap veriyorum.
Dördüncü gün erken saatlerde Endonezya'nın başka büyük şehri olan Kudüs'e uçuyoruz. Burada, İslam devlet enstetüsünde (STAIN Kudus) konuşma yapacağım. Bu defa “Üç Teoloji, Üç Sosyoloji (yani selefizm, vehhabizm ve cihadizm) başlıklı konuşmayı önerdim. Çoğunluğunu üniversite hocalarından oluşan bir salonda bu üç akımı konuşuyorum. Arkasından sorular geliyor. Bu defa soruların çoğu Türkiye ve Türkiye'nin bölgesel durumuyla ilgili. Türkiye'nin uluslar arası koalisyona dahil olması, Kuzey Irak'a asker göndermesi, yeni askeri koalisyonda yer alması…
Üniversitedeki konuşmadan sonra Nahdatul Ulemanın medreselerini ve mescitlerini geziyoruz. Nahdatul Ulema, 1928 yılında kurulmuş ve Endonezya'nın bağımsızlığında büyük rol oynamış bir hareket. Daha sonra kendisini tümüyle eğitime adamış. Ülkede en büyük İslami grup, 70 milyon üyesi var. Medreseleri, İmam Hatip Liselerini andırıyor. Öğrenciler yatılı eğitim görüyor. Sadece bu şehirde 150 tane medresesi var. Hocaları ve yöneticileri hiç de Türkiye'ye yabancı değiller. Çok sıcak karşılıyorlar bizleri.
Endonezya, büyük bir Müslüman ülke, 250 milyon nüfusa sahip. Toplumsal hayatta İslam'ın görüntüsü hakim. Türkiye gibi gelenekle, demokrasiyle ve modernlikle barışık bir Müslümanlık anlayışı egemen toplumda. Devlet politikaları da ağırlıklı olarak bu yaklaşımı benimsiyor. Bu açıdan İslam dünyasının yeni açılımları için Türkiye ile beraber bir çok projeyi gerçekleştirme potansiyeli taşıyor.
İki gün sonra Türkiye ve Endonezya karşılaştırmalı eğitim sempozyumuna katılacağız. Ben de tebliğ sunacağım. Yeşil ve gülümseyen bir ülkede olmak güzel!
0 comments:
Posting Komentar
tinggalkan coment anda, krna satu kata anda sangatlah berarti